Tercümanlık için Alınması Gereken Eğitim
Ülkemiz bugün çoğunluğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülke ile çok gelişmiş ekonomik ve sosyal ilişkiler içerisindedir. Komşularımızla beraber ülkemizin doğrudan ilişki içerisinde olduğu ülkelerin sayısı yüzlerce olarak tanımlanmaktadır. Doğal olarak bir ülke ile ticaret ya da sosyal ilişki yaparken diller arası bir çözüm olarak Tercüme sıkça kullanılmaktadır. Örneğin ülkemizde yer alan bir otomotiv yan sanayi firması İtalyan bir otomobil üreticisi ile üretim anlaşması yaparken İtalyanca çeviri işlemleri hem anlaşma öncesinde hem de teknik konularda sıkça başvurulan bir yöntemdir. Doğal olarak çevirilerdeki en küçük bir hata bile çok önemli sorunların ortaya çıkmasına, anlaşmaların bozulmasından milyonlarca dolarlık imalat hatalarının ortaya çıkmasına kadar pek çok farklı sorunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Pek çok konuda doğru bir Tercüme işleminin varlığı çok kritik bir önem taşımaktadır. Çok sık yapılan bir hata bir yabancı dili ve kendi iyi dilini bilen bir kişinin çok rahat bir şekilde çeviri yapabileceğinin düşünülmesidir. Bu son derece yanlıştır.
Herkes Tercüme Yapabilir Mi?
Tercüme işlemi tam anlamı ile profesyonel bir iştir ve profesyoneller tarafından yapılmalıdır. Konuşulan dilleri iyi bilmek yetmez. Teknik bir çeviri olduğunda bahsi geçen teknik konulara hakim olmak çok önemlidir. Ekonomik ve sosyal ilişkilerde bir anlam hatası olmaması için aynı zamanda konular ve teknik terimler hakkında da uzman olmak gerekir. Küçük bir çeviri hatasının ne tip sorunlar ortaya koyacağını hali hazırda belirtmiştik. Tüm bu nedenlerden dolayı çeviri işinin profesyonel olduğunu ve profesyonel insanlar tarafından yapılması gerektiği açıktır. Tercüme işlemlerinde istenen sonuçlar ve hatasız ürünler ancak bu şekilde elde edilmektedir. Aksi durumlar da son derece zararlar oluşabilir.
Dünya üzerinde hemen her ülkenin birbirine her alanda bağımlı hale geldiği bu yıllarda özellikle ticaretin bu denli milletler arası düzeye ulaşması, bu ülkelerin birbirini anlaması noktasında en büyük problemin dil olduğunu ortaya çıkarmıştır. Tercüme ise bu problemin ortadan kalkması ve ticarette günümüz şartlarında en önemli avantaj olan zamanın verimli kullanılması noktasında dilin problem olmaktan kurtulmasını sağlamak amacıyla önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Her geçen gün artan ülke ilişkilerinde insanların sadece ticaret değil, örneğin eğitim alanında da birbirini anlaması gerekliliğinin, çağdaşlık düzeyinin eşit olarak dağılmasında büyük gereksinim olduğunu görmemek mümkün değildir. Öyle ki her geçen gün hızlanan teknolojik ilerlemelerin temelinde yatan kaliteli eğitim seviyesidir. Eğitim alanında da zamanın gerisinde kalmamak adına dil probleminin ortadan kalkmasının çok önemli bir artı olacağı kuşkusuzdur. Daha sayılabilecek birçok ilişkide dil problem, tercüme ise bu problemin düşmanı konumunda olmuştur. İşin özeti, daha iyi bir ilerleme kaydetmek için tercüme bir araç değil amaç olarak hayatımızda bir an önce yer edinmelidir.