Yemek Sonrası Neden Baş Dönmesi Yaşanır? Sebepleri

Baş dönmesi genellikle kişiler çok uzun süre yemek yemediği zaman ortaya çıkar. Kan şekeri düştüğünde kişiler kendini sersemlemiş, yorgun ve keyifsiz hissedebilir. Bu, vücudun tekrar yakıt alma zamanının geldiğini bildirme şeklidir ve yemek yiyince belirtiler ortadan kalkar. Daha az görülse de yemek yedikten sonra da baş dönmesi meydana gelebilir, bu durumu anlamlandırmak biraz kafa karıştırıcı olabilir.
Bu makale, yemekten sonra hissedilen baş dönmesinin nedenlerini, bunları tedavi etme ve önleme yollarını ele almaktadır.

Yemek Sonrası Neden Baş Dönmesi Yaşanır? Sebepleri ve Çözümleri Nelerdir?

Yemekten Sonra Baş Dönmesinin Sebepleri

Birkaç farklı durum yemek yedikten sonra baş dönmesine neden olabilir. Bazı insanlar için baş dönmesi, ortostatik hipotansiyon olarak bilinen bir durum olan, oturduktan sonra çok hızlı ayağa kalkmak nedeniyle kan basıncındaki ani bir düşüşten kaynaklanabilir. Yeme ile ilgili bazı nedenler arasında yemek sonrası kan şekeri veya tansiyonun düşmesi, bazı diyabet ilaçlarının etkileri, bazı gıda alerjileri veya intoleransları ve asit reflü sorunu yer alır.

Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri)

Diyabetik olmayan hipoglisemi (nondiyabetik hipoglisemi), diyabeti olmayan kişilerde kan şekerindeki ani düşüş nedeniyle yemek yedikten sonra baş dönmesine neden olabilen nadir bir durumdur. Tipik olarak yemekten sonra kan şekeri seviyeleri artar ancak kişi yemek yedikten iki ila beş saat sonra kan şekeri düşüklüğü yaşarsa buna reaktif hipoglisemi denir. Bu, yüksek karbonhidratlı gıdalar tüketildikten sonra baş dönmesine neden olabilen, diyabetik olmayan bir hipoglisemi türüdür. Hipoglisemi (düşük kan şekeri) baş dönmesine neden olur çünkü beynin düzgün çalışması için belirli bir miktarda şekere ihtiyacı vardır. Kanda dolaşan şeker türü olan glikoz, beynin kullanabileceği tek enerji kaynağıdır. Beyin yakıt olmadan iyi çalışmaz, bu nedenle hipoglisemi, glikoz seviyeleri normale dönmezse bayılmaya ve hatta komaya ve ölüme kadar ilerleyebilen baş dönmesine neden olur. Reaktif (veya postprandiyal) hipoglisemi, vücudun yemek yemeye yanıt olarak çok fazla insülin ürettiği ve bunun sonucunda kan şekerinin çok düşmesine neden olduğu durumlarda ortaya çıkar. İnsülin, glikozun hücrelere girmesine izin vererek kan şekeri seviyelerini düşürmekten ve hücrelerin çalışması için enerji sağlamaktan sorumlu bir hormondur. Çok fazla insülin üretildiğinde kandan çok fazla glikoz uzaklaştırılabilir, bu da hipoglisemi ve kan şekerinde çok hızlı bir düşüş varsa baş dönmesi ile sonuçlanabilir. Kafa karışıklığı, baş dönmesi, bayılma hissi, baş ağrısı, titreme, kaygı veya sinirlilik, ani yorgunluk ve halsizlik, uykulu hissetme, terleme, hızlı veya düzensiz kalp atışı ve açlık hissi diyabetik olmayan hipoglisemi ile ilişkili semptomlardır.

Pre-diyabetli kişiler (gizli şekeri veya bozulmuş açlık glikozu olanlar) reaktif hipoglisemiye daha yatkındır. Bunun nedeni, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olan doğru miktarda insülini üretmekte zorluk yaşamalarıdır. Mide ameliyatı (obezite nedeniyle yapılan gastrik bypass veya ülser ameliyatı gibi) yemekten sonra aşırı insülin üretimine yol açan metabolik değişikliklere neden olduğundan kan şekerinin düşmesine de yol açabilir. Yüksek karbonhidratlı yemekler yiyenlerde, insülin dozunun ayarlanması gereken şeker hastalarında, yiyeceklerin uygun şekilde sindirilmesini engelleyen bazı nadir genetik bozuklukları olan kişilerde de reaktif hipoglisemi ortaya çıkabilir.
Reaktif hipogliseminin kesin nedeni her zaman bulunamaz. Yemek yedikten sonra başı dönen kişiler değerlendirme için bir doktora başvurmalıdır. Spesifik bir tedavisi olmamakla birlikte, altta yatan nedenin belirlenmesi önemlidir. Hastalar ameliyatla ve ilaçla tedavi edilebilir ancak tedavi edilemeyen durumlarda hastalar hipoglisemi riskini önlemek için diyet değişiklikleri yapabilir. Doktor, yemek yedikten sonra düzenli olarak hastaların kan şekerlerinin kontrol edilmesini, kan şekerinin düşük olması durumunda bir atıştırmalık ya da ara öğün eklenmesini, rafine şeker alımının azaltılmasını ve alkol alımının sınırlandırılmasını önermektedir.

Bazı İlaçlar

Bazı ilaçların baş dönmesine (genellikle sersemlik veya denge bozukluğu şeklinde) neden olduğu iyi bilinmektedir ve bu ilaçların çoğu yemeklerle birlikte alınır. Anti-depresanlar ve duygu durum dengeleyiciler, tansiyon ilaçları, kalp ilaçları (özellikle anti-aritmikler), diüretikler, sakinleştiriciler, kas gevşeticiler, ağrı kesiciler, antibiyotikler ve nitrogliserin bu tür ilaçlar arasındadır. Çok fazla insülin enjekte etmek (veya doğrudan kas içine enjekte etmek), insülin veya diğer diyabet ilaçlarını aldıktan sonra yeterli miktarda karbonhidrat yememek gibi durumlarda da yemekten sonra kan şekerinin düşmesi ve baş dönmesi ortaya çıkabilir. Yemek yedikten sonra baş dönmesi yaşayan ve yemekle birlikte ilaç alan herkes, bunun nedeni olarak ilaçlarını araştırmalıdır. Başka nedenler olsa bile, ilaçlar baş dönmesini daha da kötüleştirebilir. Baş dönmesine neden olabilecek ilaçların çoğunun üzerinde bir uyarı etiketi vardır, ancak ilaçları reçeteyi yazan kişi veya bir eczacı ile gözden geçirmek akıllıca bir önlem olabilir.

Yemek Sonrası Neden Baş Dönmesi Yaşanır? Sebepleri ve Çözümleri Nelerdir?

Postprandial (Yemek Sonrası) Hipotansiyon

Postprandiyal, yemek yedikten sonraki süre için kullanılan tıbbi bir terimdir. Postprandiyal hipotansiyon (yemek sonrası düşük tansiyon) yemekten sonra baş dönmesinin yaygın bir nedenidir ve yaşlı yetişkinlerin yaklaşık üçte birini etkileyen bir durumdur, ani baş dönmesi düşmelere neden olur. Postprandiyal hipotansiyon, vücuttaki kanın yiyecekleri sindirmek için mideye ve bağırsaklara akması, bunun sonucunda beyne ve vücudun diğer bölgelerine kan akışının azalması nedeniyle oluşur. Bunun başlıca nedeni, arterleri sertleştiren ve gerektiğinde daralmasını ve gevşemesini zorlaştıran hipertansiyon ya da yüksek kan basıncıdır. Bu faktörlerin hepsi yemekten sonra baş dönmesine (genellikle sersemleme şeklindedir ) neden olabilir, hatta kişi beyne giden kan akışını yeniden sağlamak için oturmaz veya uzanmazsa bayılmaya kadar ilerleyebilir. Yemek sonrası ortaya çıkan hipotansiyon (postprandiyal hipotansiyon) belirtileri aniden gelişebilir. Baş dönmesine ek olarak anjina (göğüs ağrısı), bilinç bulanıklığı, bayılma hissi, ani halsizlik, bulantı, işitme değişiklikleri, görmede değişiklik(ani kararma veya tünel benzeri bir görüş) gibi belirtiler de görülebilir.

Yaşlanma, bazı ilaçlar (diüretikler ve beta blokerler gibi), otonom sinir sistemi bozuklukları ve Parkinson hastalığı gibi hastalıklar dahil olmak üzere postprandiyal hipotansiyona katkıda bulunabilecek çeşitli faktörler bulunmaktadır. Postprandiyal hipotansiyon geçici bir durumdur, ancak kan basıncı çok düşerse kötü sonuçlar doğurabilir. En zararlı yan etkisi bayılmadır. Ağır vakalarda beyne giden kan akışının azalması ani küçük bir inmeye veya geçici iskemik atağa neden olabilir.

Henüz bir tedavi bulunamamıştır ancak beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri postprandiyal hipotansiyon görülme sıklığını azaltmaya yardımcı olabilir. Uzmanların önerilerinden bazıları şunlardır:

1-Yemek öncesi su içmek

Özellikle yemeklerden 30 dakika önce en az 1 bardak su içilmelidir. Su içmek vücuttaki kan hacmini artırabilir ve düşük tansiyon riskini azaltabilir.

2-Porsiyon boyutuna dikkat etmek

Yemekler daha küçük porsiyonlar şeklinde olmalıdır. Büyük öğünler, küçük öğünlere göre postprandiyal hipotansiyonu daha fazla tetikleyebilir. Vücudun büyük bir öğünü sindirmesi için çok fazla enerji ve kan akışı kullanması gerekir, bu nedenle daha küçük öğünler yemek, yemekten sonra ortaya çıkan baş dönmesini azaltır. Bu tür komplikasyonları önlemek için günde üç büyük öğünden 6-7 küçük öğüne (her üç saatte bir) geçilmesi denenebilir.

3-Oturmak veya uzanmak

Yemek yedikten sonra çok sık baş dönmesi yaşayanlar yemek sonrası hipotansiyonla başa çıkmak için yemekten sonra bir süre oturmayı veya uzanmayı denemelidir. Yemekten sonraki 1 saat içinde oturulmalı ve aniden ayağa kalkmaktan kaçınılmalıdır çünkü bu, yemekten sonra baş dönmesinin kolay olduğu dönemdir.

Dengeli beslenme

Tüm gerekli besinleri içeren dengeli bir beslenme önemlidir. Sağlıklı karbonhidrat, yeterli miktarda protein, yağ ve lif oranı yüksek gıdalar beslenmeye dahil edilmeli, tahıllar, meyveler ve sebzeler gibi sindirimi uzun süren yiyecekler tercih edilmelidir. Hastalar şeker ve rafine karbonhidrat oranı yüksek gıdaları (beyaz ekmek, beyaz pirinç ve patates gibi) sınırlandırmalıdır çünkü vücut bu gıdaları çok hızlı bir şekilde sindirir ve yemekten yedikten sonra hipotansiyon riskini artırır. Yemek sonrası tansiyon düşüklüğü sorunuyla başa çıkabilmek için uzmanların önerdiği bu ipuçları denenebilir fakat yine de emin olmak için bir doktora danışılmalıdır.

Sponsorlu Bağlantılar

Yorum At

Copyright © 2014-2024 YeniEvli.com Tüm hakları saklıdır.
sakarya escort - sakarya escort - sakarya escort - sakarya escort - sakarya escort - sakarya escort - sakarya escort - bodrum escort - casibom giriş - ankara escort - ankara escort - eryaman escort - ankara escort - Bodrum escort - halkalı escort - avrupa yakası escort - şişli escort - avcılar escort - esenyurt escort - beylikdüzü escort - beylikdüzü escort - şirinevler escort - ataköy escort - avcılar escort - esenyurt escort - deneme bonusu veren siteler -